Blog

Tiktok, Instagram derken her kesimden insanların telefonunda ve gönlünde yer edinen o uygulama: Capcut.

Kullanım kolaylığı, hazır efekt ve filtreleri, müzik özelliği ve sosyal medyayla olan entegrasyonundan dolayı diğer uygulamaların arasından sıyrıldı ve telefonlarımızda yerini aldı. Özellikle Tiktok’ta kaydırdığınız üç videonun ikisinde çıkan “Capcut şablonunu kullan” özelliğinden ne kadar bilindiğini ve rahat kullanıldığını anlayabilirsiniz.
Eski versiyonunda tüm özellikleri ücretsiz olarak kullanılan Capcut, son güncelleme ile Capcut Pro versiyonunu da kullanıma açtı. Ücretsiz bir çok özelliği hala mevcut olan uygulama üzerinde daha farklı düzenlemeler yapmak için ücretli olan Pro versiyonunu kullanmanız gerekiyor.

Hem telefon uygulaması hem de masaüstü versiyonu olan Capcut, videolarınızı farklı ortamlarda düzenlemenize olanak sağlıyor.

Uygulamayı indirip açtıktan sonra ‘Yeni proje’ seçeneği ile videonuzu oluşturmaya başlayabilirsiniz. Videonuzu yükleyin, kırpın, efektler kullanıp üzerine yazılar yazın. İster telefondan ister de uygulamanın müziklerinden videonuzu daha da eğlenceli hale getirin ve son adım istediğiniz uygulamada paylaşın!

Reklamcılık alanında kendini geliştirmek isteyen ya da bu alana ilgi duyanların zevkle okuyacağı kitapları derledik.

Sektörün en çok okunan kitabı ile başlıyoruz: Ogilvy on Advertising– David Ogilvy
Time’ın “iş dünyasının en çok aranan sihirbazı” olarak adlandırdığı Ogilvy, kendi bakış açısından reklamcılığın tüm yönlerini samimi ve vazgeçilmez bir şekilde kaleme alıyor.

Şirketlerin yöneticilerine, girişimcilere ve iş dünyasına girmek isteyenlere: Kırılma Noktası – Fatoş Karahasan
Dünya’da ve Türkiye’de yapılmış araştırmaların sonuçlarından yola çıkarak pandeminin iş dünyası, ekonomi ve pazarlama sektörü üzerindeki etkisini yansıtıyor.

Reklam öğreticilerine, metin yazarlarına ve genç yaratıcılara sektörde iz bırakmaları için ilham oluyor: Hoopla Crispin Porter + Bogusky Hakkında Bir Kitap – Warre
Reklamcılığın iyi, kötü ve çirkin tarihine bakıyor. Reklamcılık tarihinin en aşağılanmış kampanyaları arasında yer alan Charmin tuvalet kağıdı reklamları da ilginçtir ki son derece başarılıydı. Sullivan, kötü reklamların neden bazen çalıştığını, harika reklamların ise neden bazen başarısız olduğunu inceleyerek Whipple fenomenini araştırıyor.

Bir tarifimiz var: Markanızı Nasıl Pişirirsiniz? – Banu Samancı
Yemek yapmayı sever misiniz? Cevabınız evetse, bu kitabın rehberliğinde kendi markanızı yaratmayı ya da Banu Samancı’nın deyimiyle “pişirmeyi” de seveceksiniz. Bu rehber kitap pazarlamanın en zor konularından markalaşmayı daha önce hiç olmadığı kadar kolay anlaşılır bir dille anlatıyor. SWOT analizini “mücver” yemeği ile anlatan bu marka yaratma kitabında ihtiyacınız olan tüm tarifleri bulabilirsiniz.

Yeni kurduğun markanın ya da var olan işletmenin gerçekten sosyal medya yönetimine ihtiyacı yok mu? Gelin birlikte cevaplayalım!

Yeterince Takipçin Var Mı?
Müşterilerinle bir bağ kurmak, güvenilirlik oluşturmak ya da satışlarını arttırmak için bir sosyal medya hesabı açtın. Peki ya o bağı kurabileceğin ve adını duyurabileceğin yeterince kişi seni takip ediyor mu?  Umarım hâlâ takipçi satın alırım diye düşünmüyorsundur. Çünkü unuttuğun bir şey var: ALGORİTMA!

Bağ Kurdun Mu?
Üzüm bağından değil takipçilerinle arandaki bağdan bahsediyoruz! Sürekli kurumsal bir dil kullanıyor ve takipçilerine tepeden bakıyorsan bakma. Hem sorularla kitlenin isteklerini öğrenip hem de iletişimde kalarak bağınızı güçlendirebilirsin. Kitlenizi tanıyın, sorular sorun ve siz de kendinizi tanıtın.

Sosyal Medya Diline Hakim Misin?
Yanlış yazılan kelimeleri anlayabiliyor, eksik yazılan kelimeleri görmezden geliyor musun diye sormak geçti içimizden. Fakat bahsettiğimiz sosyal medya dili bu değil. İnternetin yaygın olmadığı zamanlarda insanlar birbirleriyle iletişime geçebilmek için mağazalara giderek bizzat görüşüyordu. Şimdi ise markalar sosyal medya platformları sayesinde kendilerine özgün bir dil oluşturarak müşterileriyle daha samimi bir şekilde iletişime geçiyor. Daha alaycı, gündeme dair esprilerin de döndüğü fakat kurumsallığın da koruduğu ince bir çizgide yürüyorlar. Tabii unutmamak gerekir ki o ince çizgiyi bir adım bile aşmak kötü sonuçlara yol açabilir.

Reklamın İyisi Kötüsü Olur mu?
Burada bahsettiğimiz reklam sosyal medya reklamları değil. Ondan da bahsedeceğiz elbet. Şimdi biz size soralım, reklamın iyisi kötüsü olur mu? 
Cevabımız çok net aslında, reklamın iyisi de olur kötüsü de. Markanız kitlenizin gözünde bir yer edinecek. Bu yerin kötü olmasını ister misiniz? Kötü bir şekilde tanınıp, ağızdan ağıza pazarlama (WOM) yoluyla daha da kötü bilinmek kim ister ki? Sosyal medya hesabınız sizin kendinizi tanıttığınız yani reklamınızı kendinizin yaptığınız bir mecra. Bu mecrada doğru yolda ilerleyip, doğru bir şekilde kendi reklamınızı yaptığınız sürece reklamın iyisi de olur.

Peki Ya Sosyal Medya Reklamlarını Ne Yapacağız?
Aklınıza ilk gelen Instagram reklamı oldu değil mi? Biz de öyle düşünmüştük. Peki ya Twitter, LinkedIn, Facebook, Tiktok veya Youtube reklamları? Tabii ki tüm sosyal medya kanalları eşit derecede geri dönüş vermez. Kullanılabilirlik, erişilebilirlik ve beklentinize göre farklılıklar göstermektedir. LinkedIn daha profesyonel ve kurumsal hesaplar tarafından kullanılırken, Instagram’da hemen hemen her kesime hitap edebilirsiniz. Siz yine de bir bilene danışın ve reklamların gücünü küçümsemeyin.

Sosyal medya yöneticisi ya da aktif sosyal medya kullanıcısı mısın?
Cevabın evet ise bu uygulamalar tam senlik! 

Klasik Ama Etkili: Facebook Meta Business
Instagram ve Facebook gönderilerini ve reklamları aynı anda yönetebileceğin uygulamadan hâlâ haberin yok mu? Hem masaüstü hem de telefon üzerinden içerik planlamalarını yapabilir, detaylı istatistiklere ulaşabilir, reklamları yönetebilirsin. Özellikle birden fazla hesabın aktif olarak profillerini yönetiyorsan planlama özelliği hayat kurtarıyor.

Mojo’suz Asla!
Hareketli hikayeler, basit Reels içerikleri için doğru adres! Sektörlere göre ayrılmış hareketli hazır şablonlar ile ister yeni bir şeyler üret, istersen de hazır şablonları kullanarak hızlıca kullan. Üstelik ücretli seçeneği ile daha fazla hazır şablona ulaşabilir ve harikalar yaratabilirsin. Bizim ekip Mojo’suz asla diyor.

Snapseed İle Fotoğraflarına Son Bir Dokunuş Gerek!
Instagram’a fotoğraf yüklemeden önce son bir dokunuşa mı ihtiyaç duyuyorsun? Daha önce duymadıysan Google’ın en başarılı uygulamalarından olan Snapseed tam sana göre. Ücretsiz ve birçok özelliği bulunan uygulamanın en büyük avantajı ise fırça düzenleme araçları. Bunlar, görüntünün tamamında ayar yapmak yerine resmin belirli bölümünde rötuş yapmanıza imkan tanıyor. Eee biz detay severiz, sen de seviyorsan telefonunda Snapseed’e yer açmanı öneririz.

Video Hazırlamak CapCut İle Daha Kolay
Birbirinden çok geçiş seçeneği sunan ve ‘Nasıl yani CapCut ile mi hazırladın?’ dedirten bu uygulamayı indirmek için hâlâ geç değil! TikTok ve Reels için içerik üretenler için bu uygulama olmazsa olmaz! Üstelik farklı video formatları için de seçenekler var. Sen en iyi formatı seç ve hazırlamaya başla.

Sosyal medyada paylaşım yaparken kullandığın görsellerin boyutlarına bakıyor musun? Kişisel kullanımın yanı sıra özellikle markalar için, paylaşılacak görsellerin boyutlarının yükleneceği platforma uygun olması çok önemlidir. Eğer görsellerin boyutları uygun değilse kalitesiz bir sonuç ortaya çıkabilir ve tutarlı bir görünüm sağlanmaz. Lafı uzatmadan sosyal medyada kullanılan boyutlara bir bakalım: 

FACEBOOK
Dünya genelinde en çok kullanılan uygulamalardan biri olan Facebook’un görsel boyutlarına bir bakalım:

• Kapak fotoğrafı: 820 x 312 px
• En küçük boyuttaki kapak fotoğrafı: 400 x 150 px
• Akıllı telefon görünümü: 640 x 360 px
• Profil fotoğrafı görünümü: 180 x 180 px
• Fotoğraflar ya da medya paylaşımları görünümü: 1200 X 630 px
• Paylaşım görsel görünümü: 1200 x 628 px

TWITTER
Karakter sınırlamalarına rağmen markalara en cazip gelen platformlardan biri olan Twitter görsel boyutlarına geleceksek:

• Profil fotoğrafı: 400 x 400 px
• Profil fotoğrafı görünümü: 200 x 200 px
• Kapak fotoğrafı: 1500 x 500 px
• Paylaşım fotoğrafı boyutu: 1024 x 512 px

INSTAGRAM
Sosyal medya dediğimizde akla ilk gelen platformlardan biri olan Instagram görsel boyutları ise:

• Profil fotoğrafı boyutu: 110 x 110 px
• Profil fotoğrafları görünümü: 161 x 161 px
• Instagram’da kare paylaşım için: 1080 x 1080 px
• Instagram’da dikey paylaşım için: 1080 x 566 px
• Instagram hikayesi için fotoğrafın boyutu: 1080 x 1920 px
• Instagram hikaye için videonun boyutu: 750 x 1334 px

LINKEDIN
Özellikle kurumsal markalar için en önemli platformlardan olan LinkedIn ölçülerine göre içerikleri hazırlamak oldukça önemli. Gelin birlikte bu ölçülere bir bakalım:

• Linkedin Profil Görsel Ölçüsü: 400 x 400 px
• Linkedin Post Görsel Ölçüsü: 1104 x 736 px
• Linkedin Link Görsel Ölçüsü: 1200 x 628 px
• Linkedin Kapak Görsel Ölçüsü: 1584 x 396 px

Sosyal medya kanallarında, içeriklerini görselle destekleyeceğin ve tasarımlarına farklı bir bakış açısı katacağın ücretsiz stok görsel sitelerini senin için derledik.

1.Free Images
Free Images oldukça geniş görsel arşivine sahip bir ücretsiz stok görsel sitesi. Kategori bölümü ve arama filtreleri mevcut. Fakat dikkat etmeniz gereken bir nokta var, arama yaptıktan sonra en üstte çıkan görsel sonuçları iStock reklamlarına ait, yani bunlar ücretli görseller.

2.Split Shire
Birbirinden güzel görsellere yer veren bu sitede ücretsiz stok video da bulabilirsin. 

3. Im Free
Eğlence, ekonomi, teknoloji, iş dünyası, sanat ve müzikal kategoriler gibi birçok farklı alanda yüzlerce stok görsel seçeneği mevcut. Ayrıca, web sitesi tasarımlarına yönelik ücretsiz ikonlara bünyesinde yer veriyor. Tamamı ücretsiz olan görsel ve ikonları site üzerinden kolayca indirebilirsiniz.

4.Gratisography
Gratisography sitesi yüksek çözünürlük ve eğlenceli stok fotoğraf arayan kişiler için harika bir stok görsel arşivi vadediyor.Sürekli güncellenen görsel arşivi sayesinde fotoğraf arama zahmetinden kurtulacaksınız.

5.Picjumbo
En kullanıcı dostu arayüzüne sahip site olarak karşımıza çıkan Picjumbo, kategorilerinin kullanım kolaylığı ile aradığınız görsel ve fotoğrafı rahatça bulmanıza imkan sağlıyor. Ayrıca herhangi bir üyelik istemeyen siteden, kolayca görsel indirebiliyorsunuz.

6.Unsplash
Kötü bir arayüze sahip olsa da fotoğraf kalitesini ve çeşitliliğini en çok sunan sitelerden.Üye olmadan fotoğraf ve görsel indirmenize olanak tanıyan site, pek çok kategoriyi de bünyesinde barındırıyor.

7.Stocksnap
Hızlı bir şekilde ücretsiz görsel indirme işlemini yapmanızı sağlıyor. Geniş bir fotoğraf arşivine sahip site ücretsiz kullanabileceğiniz sitelerden biri.

8.Pexels
Oldukça geniş ve seçeneği bol bir görsel kaynağa sahip. Aynı zamanda stok videoları da bünyesinde barındıran site, kullanıcı dostu tasarımı ile tüm işlerinizi kolayca halletmenizi olanak sağlıyor. Yüksek çözünürlüklü görselleri ve 4K videoları ücretsiz bir şekilde indirebiliyor, gelişmiş filtreler ile istediğiniz sonuca rahatça ulaşabiliyorsunuz.

9.Pixabay
4K çözünürlüğe sahip stok videoları ve geniş görsel arşivi sayesinde aradığınız her şeyi kolayca bulmanızı sağlıyor. Üyelik gerektirmeyen bir sisteme sahip olan site, bazı tasarım fotoğrafları da ücretsiz kullanmanıza izin veriyor.

10.Freepik
Ücretli üyelik sistemi de bulunan sitede, web tasarımlarınız için ücretsiz ikonları da indirebiliyorsunuz. Hızı, basit tasarımı ve geniş kaynakları ile Freepik, ücretsiz stok fotoğraf indirebileceğiniz siteler arasında yer alıyor.

Markaların tam da olmak istediğim yerdeyim diyeceği yer: De-branding!
Türkçe’ye markasızlaşma ya da isimsizleşme olarak çevrilmiştir. Peki ya nedir bu isimsizleşme?

De-branding aslında markalaşma sürecinin bir parçasıdır. Hatta markalaşma sürecinin son evresi dersek daha doğru olacaktır. Marka artık ismini kullanmadan sadece logosunu kullanabilir. Kendi adını kaldırıp ürünleri kişiselleştirebilir, müşteri adını yazabilir ya da harekete geçirici eylemler içeren kelimeleri kullanabilir.

MERCEDES
Markasızlaşmanın ilk örneklerinden birisi Mercedes’tir. Yeteri kadar bilinirliğe sahip olmadan bu adımı attığı için başarısız sonuçlanıp logonun altına adını ekleyerek devam etmiştir. Daha sonra yeterince bilinirlik edindikten sonra yeniden adını kaldırmıştır. Logoda değişiklikler yaptığı için ilk örnek olarak gösterilmiyor.

NIKE
1971 yılında kurulan Nike, 1995 yılında adını logonun yanından kaldırarak markasızlaşmanın ilk örneği kabul edilmiştir ve olumlu sonuçlar almıştır.

STARBUCKS
Markasızlaşmanın en iyi örneklerinden biri olan Starbucks sadece adını logodan kaldırarak değil, bardakların üzerine müşterilerin isimlerini yazarak kişiselleştirmelerini sağlıyor. Starbucks’ın geliştirdiği bu stratejiyi Coca-cola ve Nutella da bir dönem kullandı fakat Starbucks kadar başarı yakaladıklarını söyleyemeyiz.

TADELLE
Müşteriyi direkt harekete geçiren Tadelle, ürünlerin üzerine yazdığı ‘eğlen, affet, ağla’ gibi sözcüklerle müşterilerin marka ile bağ kurmasını sağlamıştır.